Başarlı bir diyetin sırrı: Doğru besin
Uzmanlar, sağlıklı ve başarılı bir diyetin sırrını zamanlama ve beslenmeye bağlıyor.
Rafinera'nın diyetisyeni Mine Öcalan, zayıflama ve sağlıklı beslenme ile ilgili püf noktaları anlattı. İstikrarlı ve başarılı bir diyetin önündeki en büyük engel olan diyetinize uygun besinleri her zaman bulamamak sorun olmaktan çıkıyor. Farklı kalori değerlerinde hazırladığı diyet menülerini danışanları neredeyse oraya ulaştıran Rafinera'nın diyetisyeni Mine Öcalan, duygusal sabotajlar ve önü kesilemeyen kaçamaklar için "Bu tür vazgeçişler stres ve pişmanlığı beraberinde getirir" dedi.
İnsanların sağlıklı beslenme ve zayıflama konusundaki algısı ile ilgili olarak Öcalan, "Eskiden kısa zamanda kilo vereyim de nasıl olursa olsun söylemleri çok fazlaydı. Bu nedenle sağlıklı beslenme baz alınmadan çok düşük kalorili veya tek yönlü beslenme programları daha çok uygulanıyordu. Ama artık bilinçlenmeye başladık. Danışanlarımız artık verdikleri kiloları tekrar almamak için sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmeyi amaç ediniyorlar. Kilo fazlası olmayan bireyler de sağlıklı beslenmek için bize başvuruyorlar" dedi.
Bir diyeti sürdürmede ortaya çıkabilecek engellere de değinen Öcalan, "Uygun besinlere ulaşamama en önemli engel olarak karşımıza çıkıyor. Yoğun çalışma temposu, uzun süreli toplantılar beslenme programımıza uygun yiyeceklerin bulunabilirliğini azaltıyor ve genellikle fast-food tarzı ya da yağ oranı çok yüksek gıdalara yönelmemize sebep oluyor. Böyle durumlarda bazı destekleyicilere ihtiyaç duyuyoruz.
Danışanlarımızın sürekli dile getirdiği 'keşke sürekli yanımda olan, benim için uygun olan yemekleri hazırlayan bir aşçım olsa' söylemini Rafinera Beslenme Programı olarak gerçekleştirmekteyiz. Tabi uygun besinlere ulaşmanın gerektirdiği zaman özellikle yoğun tempoda çalışan kişilerin her zaman en önemli sorunu olarak karşımıza çıkmakta, diyetlerin pazartesi günü başlayıp salı günü bitmesinin de en önemli etkenlerinden biri" diye konuştu.
Diyet yaparken öğünlerin düzenli bir şekilde alınmasının önemini vurgulayan Öcalan, şunları söyledi: "Atladığımız her öğün metabolizmamızda yüzde 60'lara kadar yavaşlamaya neden olmakta ve uzun süreli açlık, ardından gelen tüketimlerimiz tekrar aç kalacağını düşünen vücudun kendisini korumaya alması ile daha hızlı yağa çevirip depolanmaktadır. Aynı zamanda almanız gereken enerjiyi daha fazla öğüne böldüğünüzde kan şekeri regülasyonunuzu sağlanarak daha az acıkırsınız. Bu nedenle öğünlerin düzenli olarak tüketilmesi, az az sık sık beslenme önemlidir.
Bunun için de gün boyunca ne yiyeceğinizi bilmek ve bu yiyeceklerin hemen elinizin altında olması diyetle ilgili en büyük problemi aşmanızı sağlar." Duygusal durumun beslenme üzerine olan etkisinin tartışılmaz çok büyük olduğun ifade eden Öcalan, "Bazılarımız üzüldüğünde ve yalnız olduğunda çok fazla yemek yerken, bazılarımız mutlu olduğunda tüketimlerini artırır. Ve bu durumlarda tercih edilen besinler maalesef sağlıklı besinler değil yağ ve şeker oranı yüksek besinler. Ancak yemenin yarattığı iyi duygular genellikle kısa sürelidir ve sonuçta kilo aldırdığı için stres ve pişmanlığı beraberinde getirir. Duyguya bağlı yemek yeme sendromundan kurtulmanın en önemli anahtarı farkındalıktır" şeklinde konuştu.
Diyetisyen Mine Öcalan, diyetlerde yapılan beslenme hataları ile ilgili olarak da, "En fazla yapılan hata acıkmadığımızı düşünerek öğün atlamak. Bu durum hem metabolizmamızın yavaşlamasına neden oluyor hem de uzun süre aç kaldığımız için diğer öğünde çok fazla yemek yememizi sağlıyor. Bu amaçla Rafinera sisteminde ara öğünleri de kapsayan menüler hazırlıyoruz. Bir de tabi ki kaçamaklar var. Diyeti tamamen hayattan soyutlanmak olarak algıladığımız için çok yanlış olsa da küçük bir kaçamak yapmamızın ardından nasıl olsa diyeti bozdum diyerek tüketimlerimizi artırmaktayız. Light ürünleri sınırsız tüketme anlayışımızı da unutmamak gerekir.
Birçok kişi light ürünlerin sadece enerji değeri azaltılmış gıdalar olduğunu unutuyor. Bu nedenle sınırlı tüketmekte fayda var" dedi. Öcalan, Rafinera sayfasından en çok şu soruların sorulduğunu dile getirdi: "Rafinera beslenme programı ile ne kadar su tüketmeliyim, çay, kahve içebilir miyim, ne kadar sürede ideal kiloma ulaşırım en çok merak edilen sorular. Bunun dışında şehir dışına çıkıyorum ne tüketmeliyim gibi sorular da alıyorum.
Bu sorulardan da anlayacağımız üzere aslında herkes diyetinde başarılı olmak istiyor ve hedefine odaklanmış olarak hareket ediyor." 2012 Ekim ayında Ali Koç'un da mentorluğuyla sağlıklı ve diyet dostu yiyeceklerle özel menüler hazırlayarak, bu menüleri sahiplerine ulaştıran Rafinera, 2007 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. Didem Altınbaşak Tulgan tarafından kurulan firma, müşterilerine taze, katkısız ve lezzetli menülerle cevaplar üreten, sağlıklı ve dengeli beslenme konusunda servis özellikleri ve çalışma prensipleriyle öne çıkıyor. Rafinera bu alanda faaliyet gösteren ilk Türk markası.