Yumuşacık Hamburger Ekmeği

Kahve sevenler bilir 1, 2 ve 3. dalga kahvecileri. Akımlar sadece kahvede değil çok tercih edilen ürünlerin çoğunda yaşanıyor. Mesela benim hastası olduğum çayda çok hazzetmesem de böyle farklılıklar var. Demleme yöntemleri değişiyor. Bu konunun psikolojik boyutu da göz ardı edilemez bir gerçek. İnsanlar sanırım tüketirken kendilerini çok daha özel hissediyor. Olması gereken özelliklerin ön plana çıkarılıp olumsuz tarafların bertaraf edilmesiyle dalgalar yayılıyor. Kahve ve çay konusunda önümüzdeki haftalarda daha ayrıntılı bilgiler paylaşacağım sizlerle. Önemli olan dalga veya boyut değil zaten işini en temelinden öğrenerek, malzemeyi iyi tanıyarak, temsil ettiği geleneği bilerek, saygı duyarak yapmak. Gerisi teferruat değil mi sizce de?

HİÇBİRİMİZ BU RÜZGARDAN KAÇAMADIK

İşin bir de hamburger boyutu var artık “Gurme Hamburger”. 1986’da ilk restoranını açan dev fastfood şirketi bugün sayısını bilmediğimiz şubelerini bütün Türkiye’ye, her AVM’ye her caddeye adeta zincirledi. Diğer firma da bir kaç yıl sonra geldi ve aynı hızla yayıldı. Sanırım bu konuya kimsenin itirazı olmaz, biz hamburgeri onlarla tanıdık. İlk zamanlar yani bu zincirlerin daha tanınır hale geldiği 90’lı yıllardan bahsediyorum, nasıl lüks bir tüketimdi hamburger... İnsanlar çocuklarını karne hediyesi olarak hamburgerciye götürürlerdi veya hafta sonu ailecek gidilirdi. Gösterime giren sinema filmlerinin, yabancı dizilerin de körüklediği bir imaj nesnesi oluvermişti hamburger. Evdeki mantıya, zeytinyağlı dolmaya burun büken çocuklarını sırf yemek yesin diye hamburgerciye götüren tanıdıklarımız vardı. Cılız birkaç ses çıkıp da “efendim bunlar zararlı” yemeyiniz dese de pek kimse dinlemedi. Hele o muhteşem oyuncaklarıyla çocuk menüleri girmedi mi piyasaya... Yine 90’ların başıydı sanırım. Markalaşma, ürün satma, pazarda pay elde etme adına ne varsa düşünün. İşte bu çocuk menüsü işi her açıdan dahiyane bir fikirdi. Çocuklar hızla alıştı, oyuncak biriktirmeye başladı. İtiraf edeyim oyuncakları çok güzeldi. İçinde benim çocuklarım da var bu bağımlı güruhun. Konuşmalarımda ev yemeğinden, anneanne mutfağından, sağlıklı beslenmeden bahsedip duruyorum. Şehir dışına çıkacağım zaman mutlaka yemeğimi yapar buzdolabımı ayarlarım ama yemek yapmaya zamanım olmadıysa “heyooo” diyerek sipariş veren çocuklarım var benim. İstisnaların dışında hiçbirimiz bu rüzgarlardan kaçamadık. Tamamen yasaklamak değil de sınırlandırmak önemli ve daha uygulanabilir.

DEĞİŞTİK VE ALIŞTIK

Benim asıl dikkat çekmek istediğim konu yıllar içinde nerden nereye geldiğimiz. Hamburgerin ülkemizdeki 30 küsur yıllık macerası boyunca yaşadığımız algı değişimleri. Tabii bu arada yağların, Msg’lerin, koruyucu ve lezzet arttırıcıların etkilerini öğrenerek hamburger kavramını da değiştirdiğimiz. Hatırlarım Amerika’dan gelen akrabalarımız yabancılar çok büyük köftelerle hamburger yiyor, böyle dev gibi diyerek ballandırarak anlatırlardı da masalsı gelirdi bizlere. Şimdi tek hamburgerde 250 gr et görünce o kadar da şaşırmıyoruz, çünkü değiştik ve alıştık...

SAYISIZ SEÇENEK

Ev usulü hamburger köftesi, ekmeği, turşusu, elma dilimi anne usulü patatesi ile yeni trendler de hayatımıza girdi. İyi de oldu. Bol kalorili bir kaçamak yapmak istediğimizde kapısını çalacağımız butik mekanlar var artık hayatımızda. Ekmeğini ince ve tam buğdaylı, arasını bol sebzeli az soslu tercih edince suçluluk duygum azalıyor. Veganı, ballısı, kebaplısı, ananaslısı derken hayal gücümüzle sınırlı hamburger seçeneklerimiz var. Biliyorum en güzeli evde hazırlamak diyorsunuz, doğru haklısınız. Arada “kaçamak” yaparken de özenli mekanları tercih etmek lazım.

Malzemeler:

• 300 ml ılık su (1,5 su bardağı)
• 500 ml ılık süt (2,5 su bardağı)
• 1 paket yaş maya
• 1 yemek kaşığı şeker (silme)
• 1200 gr un ( yumuşak bir hamur olacak)
• 150 ml tereyağ (eritilmiş)
• 1 tatlı kaşığı tuz
• Üzeri için susam

Piştikten Sonra:

• 1 yemek kaşığı sıvıyağ
• 1 kahve fincanı su

Yapılışı:

• Ilık suyu, sütü, yaş mayayı ve şekeri bir kapta karıştırın.
• Unu karıştırma kabına alın, tuzunu ekleyin.
• Mayalı karışımı, eritilmiş tereyağını da ekleyip, yumuşak bir hamur yapın.
• Üzerini kapatarak ılık bir yerde 30-40 dk mayalandırın.
• Hamurdan portakal büyüklüğünde bezeler yapın. Yuvarlayarak tepsiye dizin.

30 dakika kadar ılık bir yerde tepsi mayası yaptırın. Yumurta akına 1 çay kaşığı su ekleyip çırpın ve ekmeklerin üzerine sürün, susam serpin. Önceden ısınmış fırında 200-210 derecede üzeri kızarıp içini çekene kadar pişirin. Fırından çıkan sıcak ekmeklerin üzerine 1 yemek kaşığı su 1 yemek kaşığı yağ karışımını sürün. Ilınması için bekletin.

•